Berlin Duvarı’nın yıkılışının 20. yılında, Fransa, Bulgaristan, Almanya ve Türkiye’nin oluşturduğu yaklaşık 25 kişilik bir ekip ile özetle Berlin Duvarı’nı fotoğraflamaktı projenin amacı. Farklı kültürlerden, farklı gözlerin gördüğünü sergilemek ve göstermekti başkalarına da. Aynı zamanda geçen yıllar boyunca binlerce insanı ayıran duvar sayesinde bugün bir araya gelmekti…
Berlin’de bulunduğumuz bir hafta süresince Berlin Duvarının ayırdığı hayat hikâyelerini okumak, trajedileri dinlemek ve geçmişin izlerini günümüze olduğu gibi taşıyan fotoğraflar ile o günleri, olanları anlamaya çalışmak bu projenin en önemli katkılarından. Gezdiğimiz yer altı tünelleri, hapishaneler ve yahut şehri 2 ye bölen duvarın kalıntılarının bulunduğu sokaklar… Bana öyle geliyor ki, insanlar gibi ömrü olduğuna inandığım şehirleri de acıları, geçmiş deneyimleri olgunlaştırıyor, büyütüyor, geliştiriyor. Ve işte bu yüzden tarihin acı izlerini silmek yerine gözler önüne sermek belki de Alman vatandaşlarını bu denli duyarlı kılan.
Geleceğin tohumları olan bizler mümkün olduğunca çok ve çeşitli beslenmeliyiz ki her koşulda hayatta kalabilelim. Berlin’de geçirdiğim bir hafta, tüm güzellikleriyle beraber, unutulmaz anların yanında, canlı bir tarih dersiydi. Ve beni hayatım boyunca besleyecek olan farkındalık ve sağduyuyu kazanmama yardımcı oldu.
Bu projeyi organize eden Gürkan Bey ve Markus’a, süreç içerisinde yardımlarından ötürü Ali Bey’e ve uygulamada üstün performanslarından dolayı Martina, Cem, Sezer, Deniz, Timo ve ismini hatırlayamadığım diğerlerine…
Bu projenin fikir babasına, projeyi organize edenlere, hayata geçirenlere, bu proje için çalışıp elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan herkese, katılımcılara, tüm gönüllülere...
Çok teşekkürler.
Gençlik Karavanı ailesine katılıpta minnettar olan, karavanın sunduğu fırsatlardan yararlanma imkanı bulan, onlarla beraber yeni tatlar deneyen, denedikçe öğrenen, öğrendikçe hayata asılan ve daha çoğu için yola devam eden tüm karavan yolcuları adına teşekkür ederim...
Benimle beraber binlerce genç için yeni yollar gösteren, daha da güzeli onları alıp o yollarda kendisi gezdiren, gezdirirken öğreten, dışarıdaki hayatı gösteren, farklılıkların bilincinde bireyler yetiştirebilmek için yola çıkmış olan ve tüm bunları yaparkende herkes için elinden gelenin en iyisini yapan bir karavan düşünün...
Kim bu alemin içinde olmak istemez ki?
Kim tüm bu güzellikleri yaşamak ve paylaşmak istemez ki?